15 April 2011

Am I back?




Geri geldim sanırım yani en azından ben öyle hissediyorum çünkü bir çok şey biriktirdim içimde. Dizilerimi bitirdim, kışı geçirdim baharı getirdim.
Aslında bu sene kış bitmesin istedim kar görebilmek için dağlara çıktım, bu şehrin bulutları bile artık karamsar ve kararsız. Şimşek bile çakmıyorlar, onlar bile bezmiş artık bu şehirden. Neyse ki bahar geldi geliyor o da kararsız olsa...

Noodleda bırakmıştım yemek işlerini uzak doğudan sonra uzaklaştığımız avrupadan bişiler yapmaya başladım. Akdenizin sıcak kanlı duygularını yansıtan karidesli fettucini ve karides güveç bu aralar lezzet konusunda beni en çok etkileyen yemeklerin başında geliyor.

Gizli bir tarifim yok aslında evde ne varsa o. Temel olarak mis gibi kokan domates, incecik dilimlenmiş bir diş sarımsak, biraz taze nane biraz kekik(kekik çok olmamalı ve yemeğin sonlarına doğru atılsa daha iyi) biraz yeşil biber hepsi taze hepsi güzelce harmanlanarak pişmeli bir uyum içinde...
Yanında tam tahıllı, bir dilim yok bilemedin iki dilim ekmek.(eee Türk insanıyız kaşıkla makarna yemeyiz, ekmek ile sünnetleriz yemeğin suyunu)

Afiyet olsun...

Güzel ülkemin güzel insanlarının mecbur kaldığı siyasi ve sosyal baskılardan, kültürsüzlükten, eğitimsizlikten , görmemişlikten, aç gözlülükten, saldırganlıktan, işsizlikten bıkmadıysanız, bütün bu olanlara aldırmadan yaşabiliyorsanız ve hala insan olduğunuzu hissedebiliyorsanız afiyet olsun...

Çok ağır gelmiş olabilir son söz ama gerçekler bu kadar ağır. Eski İstanbul beyfendileri hanfendileri yok artık, kapısının önünü temizleyenler yok artık.

"Back to the Future" özlemi ile yanıp duracağız daha uzun bir süre. Tekel savaşlarından yaralı olarak çıkan Ahmet abi tek umuduz şu sıralar...

Kurtar bizi Ahmet abiiiiiiiiiiii

No comments: